YTB BAŞKANI KUDRET BÜLBÜL KATAR'DA
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Kudret Bülbül ve beraberindeki heyet, Katar'daki üniversitelerde görev yapan Türk akademisyenler ve öğrenim gören Türk öğrenciler, Türk ve Katarlı İşadamları ile Türkiye üniversitelerinde eğitim görmüş mezunlarla bir araya geldi.
"Biz diliyoruz ki yurt dışında güçlü bir diasporamız olsun”
Resepsiyonda, YTB'nin faaliyetlerinden bahseden Bülbül, yurt dışında güçlü bir diaspora olması için çalıştıklarını ve yurtdışındaki Türklerin arkalarında güçlü bir Türkiye olduğunu bilmelerini istediklerini söyledi. Bülbül sözlerine “Sayıları 6 milyona ulaşan; ama sayıları çok daha fazla artan o insanlarımız arkalarında güçlü bir Türkiye olduğunu bilsinler. Cem Karaca'nın çok hoş bir şarkısı vardır; 'işçisin işçi kal' diye biz artık işçisin işçi kalma diyoruz" şeklinde devam etti.
Yurt dışındaki vatandaşlar üzerinde yaptıkları bir araştırmada, Türk diasporasının %70’inin kendilerini bulundukları ülkede "dışlanmış, ötekileştirilmiş" hissettikleri bilgisini elde ettiklerini ifade eden Bülbül, mali destek programlarıyla Türk vatandaşlarının ayrımcılıkla mücadele projelerine destek olduklarını belirterek, "Çünkü ayrımcılık sınır, dil ya da ırk tanımıyor. Ayrımcılık, maalesef bir hastalık, kime bulaştıysa herkese karşı kullanılıyor" diye konuştu.
“Türkiye'nin medeniyet sınırları siyasal sınırlarına sığmayacak kadar fersah fersah geniş”
YTB'nin diğer bir faaliyet alanı olan soydaş ve akraba topluluklarıyla kurulan ilişkilerden de bahseden Bülbül, "Türkiye'nin elbette siyasal sınırları var, elbette bunu biliyoruz; ancak Türkiye'nin medeniyet sınırları siyasal sınırlarına sığmayacak kadar fersah fersah geniş. Medeniyet sınırları, Türkiye'nin birikimine göre insanlarımızı çok daha uzaklara götürebilecek kadar geniş. Ecdadımız bu konuda devasa bir birikim yapmış. Balkanlar, Ortadoğu, Afrika, Kafkaslar dediğimizde birkaç yüz milyon kişinin yaşadığı bir coğrafyaya işaret ediyor. Bu ilişkileri güçlendirmeye yönelik pek çok çalışmalar yapıyoruz" diye konuştu.
Yurtdışındaki Kırımlılar, Tataristanlılar, Uygurlar, Türkmenler, Filistinliler gibi birçok soydaş ve akraba topluluğu için birçok proje gerçekleştirdiklerinden bahseden Bülbül, bu kapsamda YTB'nin daha önce Balkanlar için, şimdi de Ortadoğu’daki ve Türkiye’deki 22 ülkeden 35 düşünce kuruluşunu Ankara’da bir araya getirmek amacıyla düzenlediği Düşünce Kuruluşları Buluşması programını örnek gösterdi.
182 ülkeden 155 bin başvuru
Bülbül, YTB'nin aynı zamanda "uluslararası bir öğretim ajansı" olarak görev yaptığından bahsederek, şunları kaydetti:
"Dünyanın her tarafından Türkiye gönüllüleri yetiştirme projelerimiz var. Türkiye'de okusunlar, gittikleri yerde çok etkin pozisyonda olsunlar, bakan, başbakan, büyükelçi, diplomat, gazeteci, mühendis, işadamı olsunlar... Bu Rahmetli Özal ile başlayan bir yürüyüştür. Biz her yıl beş bin burs veriyoruz, sadece burs değil, kompakt bir program yapıyoruz: Üniversiteye yerleştirme, yurda yerleştirme, barınma, sigorta ve burs programı. Bu yıl beş yıllık yerleştirme için 182 ülkeden 155 bin başvuru aldık. Dünya'da 194 ülke olduğu düşünülürse Kuzey Kore gibi bunun mümkün olmadığı birkaç ülke hariç tüm dünya ülkelerinden başvuru almış oluyoruz. Az sayıda İngilizce donanımı olanların tamamına Türkçe program öneriyoruz. Aslında bu Türkiye'ye ve Türkçe’ ye katkıdır. Bizim üniversite yıllarımızda 'Türkçe bilim dili olur mu olmaz mı bu tartışılıyordu'. Şimdi, dünyanın her tarafından insanlar akın akın Türkiye'de Türkçe eğitim alıyorlar. Sadece Kolombiya'dan yapılan başvuru 600. Kolombiya, Meksika, Çin 182 ülkeyi tek tek saymayalım. Türkiye'den mezun olanlar bugün çok iyi noktadalar. Bakanlarımız, genelkurmay başkanlarımız, büyükelçilerimiz var."
Suriyeli sığınmacılar için Türkiye'nin 6,5 milyar dolar harcama yaptığını hatırlatan Bülbül, "Suriye'deki insanlara yardımcı olmak son derece değerli. O insanlara yardımcı olmak insani, İslami ve komşuluk görevimiz. Ancak aynı zamanda geleceğin Suriye'sini oluşturmaya yönelik çalışmalar yapmamız gerekiyor" diye konuştu.
Beş yılda beş bin Suriyelinin Türkiye'de yükseköğrenimini tamamlamasını hedefleyen bir çalışma başlattıklarından bahseden Bülbül, ilk yılda Birleşmiş Milletler' in sadece 15 öğrenci için fon sağladığını ancak buna rağmen bin öğrenciyle projenin ilk yılda hayata geçirildiğini anlattı. Projenin ilk yılda gördüğü ilgi ile BM'nin sağladığı fonu 100 öğrenciye çıkardığını paylaşan Bülbül, AB ve Katar'ın da projeye katkı sağlamak istediğini, kendilerinin de bu ve diğer işbirliği alanlarını görüşmek üzere bu ziyareti gerçekleştirdiklerini söyledi.
Katar temasları çerçevesinde Bülbül ve beraberindeki heyet, Katar Üniversitesi Rektörlüğü, Katar Vakfı altında faaliyet gösteren "Education Above All" yöneticileri ve bu kuruluşun Filistinlilere yönelik eğitim programlarını icra eden "Fahura" girişimi direktörlüğü, Merkezi Cenevre'de bulunan Uluslararası İnsani Yardım Kuruluşları Birliği Başkanı aynı zamanda Katarlı insani yardım kuruluşu Raf'ın Yönetim Kurulu Başkanı Ayz bin Debsan el-Kahtani ve Katar Eğitim Yüksek Konseyi yetkilileri ile çeşitli görüşmeler gerçekleştirdi.
Görüşmelerde, Türkiye'nin sağladığı burs imkanları, gelişmekte olan ülkelerdeki öğrenciler için ortak burs programlarının oluşturulması, Türkiye'de bulunan Suriyeli sığınmacılara sağlanan eğitim çalışmalarına Katarlı yardım ve sivil toplum kuruluşlarının yapabileceği katkılar, iki ülke ve üçüncü ülkeler arasındaki öğrenci değişim ve karşılıklı burs imkanları, Filistinli öğrenciler için yapılabilecek işbirliği imkanları ele alındı.