“10. İnsan Hakları Eğitim Programı”nın Açılış Toplantısı Gerçekleştirildi
Başkanlığımız tarafından yurt dışında eğitimine devam eden üniversite öğrencilerine yönelik yapılan “10. İnsan Hakları Eğitim Programı”nın açılış toplantısı YTB Başkanı Abdullah Eren’in katılımıyla gerçekleştirildi. Program kapsamında katılımcılar, insan hakları ve ayrımcılık alanında alacakları eğitimin yanında Türkiye’deki kamu kurumlarını tanıma fırsatı bulacak.
Başkanlığımız tarafından yurt dışındaki gençlerimize yönelik olarak yapılan İnsan Hakları Eğitim Programı’nın 10’uncusu gerçekleştirilen açılış toplantısının ardından başladı. Program kapsamında katılımcılara, ulusal ve uluslararası alanda deneyimli uzmanlar tarafından ayrımcılık, nefret suçları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yapısı ve başvuru usulü gibi konularda çeşitli eğitimler verilecek. Program dâhilinde ayrıca katılımcılar Türkiye’deki kamu kurumları ziyaret etme imkânı elde edecekler. Birçok ülkeden gelen katılımcılar arasında network oluşturma fırsatı sunacak eğitim programının son gününde ise Ankara’nın geleneksel mimarisi ile ünlü Beypazarı ilçesine gezi düzenlenecek.
“BUGÜN SİZLER DEDELERİNİZİN HAYALLERİNİ GERÇEKLEŞTİRİYORSUNUZ”
Başkanlığımız binasında gerçekleştirilen açılış toplantısında konuşan YTB Başkanı Abdullah Eren, program dâhinde şimdiye kadar 526 katılımcıya Türk Hukuku ve Uluslararası Hukuk konularında eğitimler verildiğini belirtti. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın yaşadıkları sorunlara da dikkat çeken Eren, “Bugün sizler Türk diasporasının eğitimli genç nesilleri olarak, aile büyüklerinizin yıllar önce kurdukları hayalleri gerçekleştiriyorsunuz; ama aynı zamanda onlarınkinden daha farklı sorun ve taleplerle de karşı karşıya bulunuyorsunuz. Başka bir ülkeye ayak bastıklarında büyüklerimizin en büyük amaçları, kendilerine o ülkede çalışacak bir fabrika ve başını sokacak bir baraka bulmaktı. Oysa bugün Avrupa ve Kuzey Amerika kıtalarındaki Türk vatandaşları kendilerini her yönüyle ispat etmişlerdir ve artık onların amaçları, içinde yaşadıkları toplumlarda tam ve hukukî bir eşitlik elde etmektir” diye konuştu.
YABANCI VE GÖÇMEN DÜŞMANLIĞI ARTIYOR
Yurt dışındaki vatandaşlarımızın ülkelerinde gerçekleştirdikleri başarıların yanında çözüm bekleyen sorunların da olduğunun altını çizen Başkan Eren, “Yurt dışındaki toplumumuzun geldiği bu nokta başlı başına bir başarı hikâyesi olmakla birlikte, çözülmeyi bekleyen yeni sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu sorunlar arasında en fazla âciliyet teşkil edenlerden bir tanesi, maalesef Batı dünyasında hızla arttığına şahit olduğumuz ve bundan dolayı endişe duyduğumuz yabancı ve göçmen düşmanlığıdır” dedi. Son yıllarda yaşanan islamofobik saldırı istatistiklerini paylaşan Eren şunları kaydetti: “2017 yılında, Türk diasporasının en fazla mensubunun yaşadığı Almanya’da 1.075 adet kayda geçmiş İslâmofobik saldırı meydana gelmiştir ve neredeyse her hafta en az bir camiye saldırı düzenlenmiştir. 2018 yılının ilk 6 ayında ise, yine Almanya’da Müslümanlara ve camilere yönelik 320 eylem ve saldırı düzenlenmiş olup İslâm karşıtlığı saikiyle gerçekleşen bu saldırılarda 25 kişi yaralanmıştır. Aslında çok daha fazla sayıda gerçekleştiğini zannettiğimiz, ancak çoğu kayıtlara geçmeyen bu eylem ve saldırıların failleri çoğu zaman yakalanamamakta, haklarında işlem bile başlatılmamaktadır.”
“DÜNYADAKİ DEMOKRASİ ÇITASI DA SİZLER ELİYLE DAHA DA YÜKSELECEKTİR”
Başkanlığımız tarafından bu yıl 10’uncusu düzenlenen “İnsan Hakları Eğitim Programı” ile birlikte artan nefret söylemlerine karşı daha bilinçli savunma mekanizmalarının hayata geçirileceğini ifade eden Başkan Eren, “Burada alacağınız eğitimle birlikte; İslâm karşıtlığı, ırkçılık, nefret söylemi, nefret suçları ve ayrımcılık gibi konuların insan hakları temelinde incelenmesinde daha ileri düzeyde bir bilinç ve vizyon kazanmanızı arzu ediyoruz. Tüm ihtiyaçlarını kendi kendine karşılamakta mahir olan yurtdışı Türk toplumu, maruz kaldığı veyahut da şahit olduğu tüm haksızlık ve ayrımcılıklarda da hakkını arayacak ve bunu sizlerin yardımıyla yapacaktır. Sizlerin, yalnızca açıktan açığa değil, aynı zamanda gizliden gizliye ve sinsice yapılan ayrımcılıklara karşı vereceğiniz sivil ve barışçıl mücadele, yurt dışında beraberce yaşadığınız diğer ülke vatandaşı göçmen azınlıkların da minnet ve şükranlarını kazanacaktır. Türk diasporasının diğer ülkelerdeki mensuplarıyla birlikte Türkiye’de geçireceğiniz zaman neticesinde artan farkındalık ve hassasiyetleriniz, sizleri insan hakları ve evrensel değerlerin daha iyi birer savunucusu hâline getirecek ve böylece tüm dünyadaki demokrasi çıtası da sizler eliyle daha da yükselecektir” şeklinde konuştu.