Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Kudret Bülbül, Sakarya Üniversitesi öğrencileri ile Sakarya’da bir araya geldi. Öğrencilerle Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Konferans Salonu’nda buluşan Başkan Kudret Bülbül, "Kolombiya’dan Kamboçya’ya Yeni Türkiye ve YTB" başlıklı konferans verdi.

Konuşması sırasında dünyanın en temel 3 sorununun, adalet, paylaşım ve birlikte yaşama duygusu olduğu dile getiren Başkan Bülbül, Türkiye’nin çok uzun bir tarihsel yürüyüşten bugüne geldiğini hatırlattı ve Türkiye’nin çok köklü bir deneyim ve birikime sahip olduğunu söyledi.

Pek çok birikim sorun olarak görüldü

Son 200 yılda adalet, paylaşım ve birlikte yaşama duygularından en fazla uzaklaşan bir millet olduğunu bildiren Başkan Kudret Bülbül, “Böylesine çoğulcu, böylesine farklı kimlik ve kültür zenginliği söz konusuyken, maalesef imparatorluklar çağının sona ermesiyle ulus devlet çağına geçişle birlikte biz de bu zenginlikleri bir tarafa bırakarak ulus devlet gömleğini sırtımıza geçirdik” diye konuştu. Ulus devlet anlayışı ile birlikte Türkiye’nin pek çok birikimini sorun olarak görmeye başladığına dikkat çeken Bülbül, 2000’li yıllarla birlikte bu anlayışın yıkılarak yeni bir Türkiye tablosu ortaya çıktığını ifade etti.

Toplumuyla barışık bir Türkiye var artık

2000’li yılların ardından kültürüyle, toplumuyla ve coğrafyasıyla barışan bir Türkiye ortaya çıktığını söyleyen Başkan Kudret Bülbül, “Artık kendi kültürünü, coğrafyasını bir risk olarak değerlendiren değil, bütün bunları farklı olarak değerlendiren bir Türkiye söz konusu. Ben buna kısaca Yeni Türkiye diyorum. Bir cümleyle özetlemek gerekirse Yeni Türkiye, Türkiye’nin tarihi ile coğrafyasıyla ve toplumuyla barışmasıdır” şeklinde konuştu. Türkiye’nin normalleşmesi sonucunda ekonomik olarak da güçlendiğini bildiren Bülbül, ”Ekonomik olarak zenginleştiğimiz için normalleştiğimizi değil normalleştiğimiz için zenginleştiğimizi düşünüyorum; çünkü kimse sorunlu mahallede ev almak istemez” dedi.

Yeni Türkiye’nin yeni kurumları

Türkiye’nin normalleşmesiyle birlikte YTB, YEE, TİKA, AFAD gibi kurumların bir ihtiyaç olarak ortaya çıktığını söyleyen Bülbül, bu kurumların aslında Türkiye’nin uluslararası alana açılan bir anlamda yumuşak gücü olduğunu dile getirdi. YTB’nin entelektüel işbirliği kapsamında sosyal, kültürel, eğitim, akademik alanlarda çalışmalar yürüttüğünü sözlerine ekledi.

3 temel iddiası olan YTB

YTB’nin 3 temel çalışma alanı bulunduğunu söyleyen Başkan Kudret Bülbül, “Birinci görev alanımız; Güçlü Diaspora. Bu anlamda yurtdışındaki vatandaşlarını sahiplenmek, onları bulundukları ülkelerde etkin hale getirmek için çalışmalar yürütüyoruz. İkinci çalışma alanımız ise soydaş ve akraba topluluklar. Soydaş ve akraba topluluklar coğrafyasında da maalesef son 100 yılda ilişkilerimiz gerilemiş. İşte bu coğrafyaya yönelik ilişkilerimizi geliştirmeye yönelik yapmakta olduğumuz çok sayıda çalışmalar var. Uluslararası öğrenciler bizim üçüncü çalışma alanımız. Burada dünyanın her tarafından Türkiye’de okumak isteyen, devlet burslarıyla okumak isteyen öğrenciler bize online başvuru yapıyorlar, biz de onlara bir tür üniversite sınavı yapıyoruz. YÖK’le, Maliye’yle, Kredi Yurtlar Kurumu’yla koordineli bir şekilde öncelikle üniversitelere yerleştiriyoruz, sonra yurtlara yerleştiriyoruz ve daha sonra burs veriyoruz. Bu öğrencilerin Türkiye ile kalıcı ve sürdürülebilir ilişkiler kurmaları için çalışmalar yapıyoruz” şeklinde konuştu.