Kırım Tatar Sürgünü 71’inci Yılında İstanbul’da Anıldı
Kırım Tatarları Sürgünü 71. Yılı anısına İstanbul'da "Devletlerarası Kırım, Sürgün ve İsmail Bey Gaspıralı Kongresi" düzenlendi. Haliç Kongre Merkezi'nde, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, İstanbul Üniversitesi, Dünya Kırım Türkleri Kültür ve İktisadi İşbirliği Derneği ile Dersaadet Kültür Platformu tarafından düzenlenen kongrede, sürgünün tarihçesi ve bıraktığı izler ele alındı. Program, Kırım sürgününde şehit olanlar için saygı duruşu ve Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başladı.
Programda katılımcılara hitap ederek Türkiye’nin her platformda Kırım davasına aktif bir şekilde sahip çıktığını söyleyen YTB Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül, “Bugün de her ortamda tek yanlı oldu bittileri asla kabul etmeyeceğini net bir şekilde ifade ediyoruz. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü her platformda net bir şekilde ifade ediyoruz. Uluslararası bütün platformlarda Kırım davasına sahiplenme adına yapılması gereken her şeyi yapıyoruz.” diye konuştu.
Başkan Kudret Bülbül: "Şapkayı çıkarıp önümüze koymamız gerekiyor."
Türk milletinin duygusal bir yapıya sahip olduğunu belirten Başkan Kudret Bülbül, “Biz bir ölçüde duygusal da bir milletiz. Kırım ile ilgili gerçekten çok derin duygularımız var. Ama artık bunca yıl sonra şapkayı çıkarıp, önümüze koyup düşünmemiz gerekiyor. Daha bilimsel çalışmalar yapmak gerekiyor. Ermeni meselesiyle ilgili neredeyse tüm dünyayı esir alan bir propaganda mekanizmasıyla karşı karşıyayız. Biz daha önce Ermeni meselesinin 100. yılında bir kitap çıkardık. Belki de bu bağlamda devlet bürokrasisi içinde çıkan ilk kitaptır. Daha uzun vadeli, daha bilimsel ve daha kalıcı çalışmalar yapmamız gerekiyor.” diyerek yapılması gerekenleri anlattı.
"Tarihi eserleri kayıt altına aldık."
YTB’nin Kırım’a yönelik çalışmalarını anlatan Başkan Kudret Bülbül, “Bir başka çalışmamız da Kırım Tatar Kültürel Miras Envanteri. Hakan Kırımlı koordinasyonunda bir bilimsel heyet tarafından hazırladığımız bir kitap bu. Kırım’da Müslümanlara ait tarihi eserleri kayıt altına alan son derece önemli bir çalışma. Her iki çalışmayı da Allah müsaade etti ve iyi ki yapmışız. Bugün bunları yapabilmek neredeyse mümkün değil. Bu çalışmaları da birkaç dilde basacağız. Bunu yaparken oradaki hanların, hamamların, çeşmelerin Kırımlı Müslümanlara ait olan yerlerin hali nedir? Tüm bunları kayıt altına aldık. İnşallah bir gün olur ve her şey çok farklılaşır. Yeni bir gün doğar ve tarih değişir. Bu çalışmalar çok önemli olacak. İnşallah ilerleyen zamanlarda bunlara çok daha fazla ihtiyaç duyacağız” şeklinde konuştu.