"Müşahedelerimde Denktaş'ın Hayatı ve Hedefi" Söyleşisi
Başkanlığımız tarafından KKTC'nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın vefatının 7. yılı vesilesiyle "Müşahedelerimde Denktaş'ın Hayatı ve Hedefi" başlıklı bir söyleşi düzenlendi. Programda Kıbrıs meselesi ve Denktaş’ın mücadele ile geçen hayatına dikkat çekildi.
Başkanlığımız tarafından KKTC'nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın vefatının 7. yılı vesilesiyle bir program düzenlendi. Programda Kıbrıs davasının emektarı ve merhum Denktaş'ın yakın çalışma arkadaşı Işılay Arkan tarafından "Müşahedelerimde Denktaş'ın Hayatı ve Hedefi" başlıklı bir söyleşi gerçekleştirdi. Söyleşiye YTB Başkanı Abdullah Eren, KKTC'nin Ankara Büyükelçisi Kemal Köprülü ve çok sayıda dinleyici katıldı.
YTB Başkanı Abdullah Eren, YTB'nin 7 kıta ve 4 bucakta faaliyet gösterdiklerini belirterek, Kıbrıs gibi stratejik ve manevi anlamda değerli coğrafyalara hem Türkiye hem de YTB'nin ayrı bir önem vermesi gerektiğini söyledi.
Kıbrıs meselesinin Türkiye için ayrı bir önemi olduğunu vurgulayan Eren, "Ülke olarak tarih boyunca birçok coğrafyada şehitler verdik. Kıbrıs, yakın dönemde babalarımızın ve dedelerimizin şahitlik ettiği, birçok zorluğun yaşandığı dönemde mücadele edilmiş bir coğrafyadır. Türkiye'nin bin bir zorlukla boğuştuğu dönemde, huzuru sağlamak için Barış Harekâtı düzenlediği ve şehitler verdiği topraktır Kıbrıs adası." dedi.
Kıbrıs'ın sadece coğrafi olarak Türkiye'ye yakın olmadığını belirten Eren, tarihi ve kültürel olarak da Türkiye ile Kıbrıs arasında önemli bir bağın olduğuna dikkati çekti. Eren, Rauf Denktaş'ı bir hürriyet ve adalet davasının yılmaz savunucusu olarak tanımlayarak, onun 24 yaşındayken Ada'nın Yunanistan'a ilhakına (ENOSİS) karşı yaptığı bir konuşma sonrasında geleceğin lideri olacağını belli ettiğini hatırlattı.
DENKTAŞ ÇOK FAZLA KİMLİĞİ İÇİNDE BARINDIRAN BİRİSİYDİ
Denktaş'ın ömrü boyunca Kıbrıs davasına hizmet ettiğini belirten Eren, konuşmasına şöyle devam etti:
"Denktaş vefat ederken bile hasta yatağında kendisinden sonra gelenlere bağımsızlık vasiyetini iletti. Çok çileli bir hayatı vardı. Denktaş siyasetçi olmasının yanı sıra bir baba, eş, şair, yazar, fotoğrafçı ve hukukçu gibi çok fazla kimliği içinde barındıran birisiydi. Hakikaten ortada bir dava varsa, bu davayı sahiplenecek dava adamlarına ihtiyaç vardır. Türkiye'nin çok fazla sahiplenecek davası var. Biz YTB olarak Türkiye'nin asli misyonunu taşıyan kurumlardan birisiyiz. Bu kurumda çalışmak da bir dava meselesi. Biz, bu bilinçle hizmet etmeye çalışan bir kurumuz."
Eren, vefatının 7. yılında Rauf Denktaş için Allah'tan rahmet dileyerek, YTB'nin 2019'da Kıbrıs'a ayrı bir önem vereceğini de sözlerine ekledi.
KKTC Ankara Büyükelçisi Kemal Köprülü, 7 yıl önce vefat eden Rauf Denktaş, 35 yıl önce vefat eden Fazıl Küçük ile Kıbrıs mücadelesi uğruna hayatını kaybetmiş tüm kahramanlara Allah'tan rahmet diledi.
YENİ MÜZAKERE OLACAKSA UCU AÇIK OLMAMASI GEREKİYOR
Rauf Denktaş'ın hayatını Kıbrıs Türklerinin mücadelesine adadığını söyleyen Köprülü, onun hala kalplerdeki yerini koruduğunu anımsattı.
Köprülü, yaklaşık 50 yıldır süren Kıbrıs müzakerelerinin 2017'de İsviçre'nin Crans-Montana kasabasında yürütülen Kıbrıs Konferasıyla sona erdiğini belirterek, "Kıbrıs Türk tarafının yapıcılığına rağmen, Rumlar Kıbrıslıların eşitliğini kabul etmemiştir. Kıbrıslı Rumlar ellerindeki tuttuğu siyasi gücü ve ekonomik refahı Türklerle paylaşmak istememektedirler. Rumların bu mantalitesi değişmedikçe Kıbrıs adasında barışın zor olduğunu söylemektedir. Şu anda müzakere yok. Yeni müzakere olacaksa ucu açık olmaması gerekiyor." dedi.
ONUN TEK HEDEFİ BAĞIMSIZ VE TÜRKİYE'YE BAĞLI BİR KIBRIS OLUŞTURMAKTI."
Merhum Denktaş'ın dava arkadaşı Işılay Arkan, Denktaş'ın gerçekten bir dava adamı olduğu ve bu uğurda ailesini bile ikinci plana attığını belirtti.
Denktaş'ı anlatmanın kolay olmadığını belirten Arkan, onun Türkiye ve Kıbrıslı Türkler için unutulmayan liderler arasında olduğuna dikkati çekti.
Arkan, Denktaş ile birçok anısının olduğunu söyleyerek, "Kendisiyle birçok hatıramız oldu. Bir gün Denktaş Kıbrıs dışındayken oğlunun ameliyat olması gerekiyordu. Dava arkadaşı olarak ben oradaydım. Ameliyat Denktaş olmadan gerçekleşti ve çocuğu vefat etti. Bu olaydan sonra birçok dedikodu çıktı ama o geldi ve acısını benimle göğüsledi." dedi.
Denktaş'ın büyük oğlu Raif'in ölümünün kendisini derinden etkilediğini anımsatan Arkan, onun Kuran-ı Kerim'in Türkçe mealini okuyarak acısını hafifletmeye çalıştığını hatırlattı.
Arkan, Rauf Denktaş'ın "Kıbrıslılık" kavramını kabul etmediğini söyleyerek, "Denktaş her zaman bağımsız ama Türkiye'ye bağlı bir Kıbrıs isterdi. O, Türkiye'siz hiçbir şeyin kazanılmayacağına inanırdı. Türkiye'de hangi parti olursa osun onlarla iyi geçinilmesi gerektiğini söylerdi.” ifadelerini kullandı.
Arkan, Denktaş ile ilgili anılarına şöyle devam etti: "Denktaş'ın koruması yoktu ve o tek gezerdi. O halkçı birisiydi. Elinde fotoğraf makinesiyle gezerdi. Onun kapısı hiç kapanmazdı ve derdi olan herkes Denktaş'a giderdi. Eğitim ve öğretime de çok önem veren birisiydi. Gerçekten iyi bir insandı. Onun tek hedefi bağımsız ve Türkiye'ye bağlı bir Kıbrıs oluşturmaktı."
Söyleşi, YTB Başkanı Eren'in Arkan ile Köprülü'ye plaket vermesiyle son buldu.